YGS Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı

DUYURU
(5 Mart 2015)

Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS): Sınava Giriş Belgelerinin Edinilmesi

15 Mart 2015 tarihinde yapılacak 2015 Yükseköğretime Geçiş Sınavına (2015-YGS başvuran adayların, sınavlara girecekleri bina/salonlara atanma işlemleri tamamlanmıştır.

Adaylara Sınava Giriş Belgesi gönderilmeyecektir. Adaylar, sınava girecekleri yer bilgisini gösteren 2015-YGS Sınava Giriş Belgesini, T.C. Kimlik Numaraları ve aday şifreleri ile 5 Mart 2015 tarihinde ÖSYM’nin https://ais.osym.gov.tr İnternet adresinden edineceklerdir. Belgenin üzerinde adayın sınava gireceği merkez, bina, salon bilgileri ile adayın fotoğrafı bulunacaktır. Belge üzerinde adayın fotoğrafının bulunması zorunludur. Adaylar, bu belgelerinin yazıcıdan dökümünü edinirken belge üzerinde fotoğraflarının görünür olmasına özen göstermelidir. Adaylar İnternet’ten edinecekleri bu belgelerinin renkli ya da siyah-beyaz çıktılarını sınav günü yanlarında bulundurmak zorundadır. Belgenin ön ve arka yüzünde ÖSYM’nin belirlediği bilgiler dışında herhangi bir yazı, resim, işaret vb. bulunmamalıdır. Sınava Giriş Belgesi’ni (fotoğraf görünür bir şekilde) yanında bulundurmayan adaylar sınava alınmayacaktır. Adayların sınava girecekleri binayı sınav gününden önce görmeleri yararlarına olacaktır.

Adayların sınava girebilmeleri için Sınava Giriş Belgesinden başka fotoğraflı ve onaylı özel kimlik belgelerini de yanlarında bulundurmaları zorunludur. Nüfus cüzdanı, pasaport, zorunlu askerlik görevini ifa eden er/erbaşlar ile askerî öğrenciler için askerî kimlik belgesi (Bu özel durum, muvazzaf askerler için geçerli değildir.), tutuklu/hükümlü adayların bu durumlarını kanıtlayan fotoğraflı resmî belge, Türk vatandaşlığından izin ile ayrılanlar ve bunların kanuni mirasçılarına ait Pembe/Mavi Kartlar özel kimlik belgesi olarak kabul edilir. Bunların dışındaki, sürücü belgesi, meslek kimlik kartları vb. diğer tüm belgeler sınava giriş için geçerli belgeler sayılmayacaktır. Nüfus cüzdanında soğuk damga basılı olmalı, sınav görevlilerinin adayı kolaylıkla tanıyabilmelerini sağlayacak, sınav görevlilerinde adayı tanımada tereddüt oluşturmayacak güncel bir fotoğraf ve T.C. Kimlik Numarası bulunmalı, pasaportun süresi geçerli olmalıdır. Üzerinde soğuk damga, sınav görevlilerinin adayı kolaylıkla tanımasını sağlayacak güncel bir fotoğraf veya T.C. Kimlik Numarası bulunmayan (TC Kimlik Numarası elle veya daktilo ile sonradan yazılmış veya ilave edilmiş olmamalıdır.) nüfus cüzdanları ile geçerlilik süresi bitmiş pasaport kabul edilmeyecektir. Sınav günü sınav görevlilerinin, fotoğrafından adayın kimliğini belirlemede güçlük çektiği takdirde, adayı sınava almayabileceği veya adayın sınavının geçersiz sayılabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu belgelerini eksiksiz olarak yanında bulundurmayan bir aday, mazereti ne olursa olsun, sınava alınmayacak; sınava alınsa bile sınavı geçersiz sayılacaktır.

Nüfus cüzdanı olmayan veya nüfus cüzdanında T.C. Kimlik Numarası, soğuk damga veya güncel bir fotoğrafı bulunmayan adayların, kimlik belgesi nedeniyle sınavda bir hak kaybına uğramamaları, mağduriyet yaşamamaları için sınav kurallarına uygun kimlik belgelerini edinerek sınava girmeleri gerekmektedir.

Adaylara ve kamuoyuna duyurulur.

ÖSYM BAŞKANLIĞI

https://ais.osym.gov.tr

Read Users' Comments (0)

Ösym 2015-YGS Kamu Spotu Yayınladı

DUYURU


2015-Yükseköğretime Geçiş Sınavı (2015-YGS): Kamu Spotu

15 Mart 2015 tarihinde yapılacak olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (2015-YGS) için; sınav öncesi ve sınav uygulamasına ilişkin bazı konularda sınava girecek adaylarımızı bilgilendirmek amacıyla Merkezimiz tarafından kamu spotu hazırlanmıştır. Aşağıdaki bağlantıdan kamu spotuna erişilebilecektir.

Sınava girecek tüm adaylarımıza başarılar dileriz.

ÖSYM BAŞKANLIĞI

2015-YGS: Kamu Spotu

Read Users' Comments (0)

MEB, “e-sınavı“ Tanıttı

Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt, tüm öğrenciler tablet sahibi olduğunda, ders sınavlarının tablet aracığıyla güvenli şekilde yapılacağını bildirdi.

Kurt, Başkent Öğretmenevi´nde, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yürütülen “e-sınav”lara ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Bakanlık olarak, teknolojik değişimi yakalamak için etkili ve kapsamlı çalışmalar yürüttüklerini, Motorlu Taşıt Sürücü Kursiyerler Sınavı´nı (MTSK) Haziran 2011´den beri Ankara´da tek merkezde, e-sınav olarak yaptıklarını anlatan Kurt, artık başkentte 3 e-sınav merkezi bulunduğunu söyledi.

Haftada 840, ayda 3 bin 360 kursiyerinin elektronik ortamda sınava alındığını aktaran Kurt, “Gelişen teknolojiyi, Milli Eğitim Bakanlığı halkımıza açmıştır. Özellikle, sınavlarda da e-sınav sistemine geçerek bir ilke imza atmıştır. Bu sınav, her şeyden önce çok hızlı. Ayrıca, sınav evrakı basmamıza gerek kalmıyor. Böylece, evraklarının sevkiyat sürecini ortadan kaldırmış ve maliyeti de düşürmüş oluyoruz. Aynı zamanda çok çevreci bir sınav olarak nitelendirebiliriz” diye konuştu.

Sınav salonlarında, kursiyerlerin oturacağı masadaki tabletlere, kimlik bilgilerinin yansıtıldığını ifade eden Kurt, ekranındaki fotoğraf ve bilgilerinin, sınav görevlisi tarafından kontrol edilerek kimlik tespitinin yapıldığını belirtti. Kurt, öğrencilerin, sınav sonrası, sonuç alma ekranından, sonucunu da anında öğrenebildiğini anlattı. e-Sınavı, Türkiye´de yaygınlaştırmak için harekete geçtiklerinin altını çizen Kurt, yıl sonuna kadar aralarında Eskişehir, Bursa ve İstanbul´un da bulunduğu 30 ilde, 110 merkez açmayı ve MTSK´yı elektronik ortamda yapmayı planladıklarını ifade etti.

Kurt, öğrencilerin, internetten e-sınav modülünden, aldıkları randevularla, saatinde gelerek sınava gireceklerini anlattı. Ortaöğretim okullarında geçen yıllarda yaklaşık 742 bin tablet dağıttıklarını, bu yıl da 700 bin tableti öğrencilere ulaştıracaklarını anımsatan Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İleriye dönük olarak, tabletlerde öğrencilerimize sınav yapma imkânına da sahibiz. Bütün öğrencilerimiz tablet sahibi olduklarında, okullardaki ders sınavlarımızı bile tablet aracığıyla güvenli bir şekilde yapmamız mümkün olacak. Dolayısıyla ileride, bir sınav tarihi, bir sınav takvimi, bir sınav saati olmayacak. Her öğretmen istediği zaman, kendi sınıfında ders sınavlarını da elektronik ortamda, güvenli bir şekilde yapabilecek.”

Biyometrik fotoğraflarla kimlik tespiti yapılacak

MTSK´larda, uygulanan e-sınavın, çok güvenli olduğunun ve kimlik bilgilerinin ekranlarda yer aldığının altını çizen Kurt, ilerleyen süreçte tabletlerdeki ön kameralarla, sınava giren kişilerin biyometrik fotoğraflarının çekilerek kişinin aday olup olmadığının sistem üzerinden tespit edeceğini kaydetti.

e-Sınavlar sonrası, Türkiye´nin gelecek politikalarına yön verecek ciddi istatistiki verilere ulaşacaklarını dile getiren Kurt, 2015-2016 eğitim öğretim yılında, okullarda tabletlerin çok etkin şekilde kullanılacağını ve yıl sonuna kadar bütün ortaokul ve liselere, etkileşimli tahtaların dağıtılmış olacağını belirtti.

Açık lise sınavları da e-sınav olarak yapılacak

Her ilde elektronik altyapısı tamamlanmış uzaktan eğitim merkezlerinin (UZEM) bulunduğunu anımsatan Kurt, ilerleyen dönemde, bu merkezlerde öncelikle MTSK´ları, daha sonra da açık lise sınavlarını e-sınav olarak yapmayı planladıklarını aktardı.

Bütün öğrencilerin tabletleri tamamlandığında okullarda da çok rahat şekilde e-sınavların gerçekleştirileceğini ifade eden Kurt, şunları kaydetti:

“Dolayısıyla, tableti olan bütün okullarda, bu sınavı yapma imkânımız var. 110 UZEM dışında, istediğimiz okulu açarak, öğrencileri sınıfa alarak, önlerine birer tablet koyarak Motorlu Taşıt  Sürücü Kursiyerler Sınavı´nı, açık lise sınavlarını çok rahat yapabiliriz. Bununla ilgili, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz, ciddi bir çalışma yapıyor. Son çalışmaları da şu: Açık uçlu sorular üzerinde çalışıyorlar. Bunun testlerini yapıyorlar. Önümüzdeki ayda, bununla ilgili birkaç sınav uygulayacaklar.”

-700 bin tablette kalem şartı

Kurt, elektronik ortama ve tablete geçmelerinin “kalem-kağıdı bir kenara ittikleri” anlamı taşımadığını ve bu yıl alacakları 700 bin tablete özellikle kalem şartı koyduklarını ifade etti.

İleride, öğretmenler açık uçlu sınav yapmak veya ödev vermek isterlerse bunların da tabletler üzerinden yapılabileceğini söyleyen Kurt, ihalenin tamamlanmasının ardından mayıstan itibaren okullara tabletlerini dağıtılacağını kaydetti.

-”Okullar için biraz zamana ihtiyacımız var”

“e-Sınavın okullarda ne zaman hayata geçirileceği” sorusuna Kurt, şu yanıtı verdi:

“Okullarda yapılabilmesi için biraz zamana ihtiyacımız var. Çünkü okullarımızdaki tabletlerimiz tamamlanmış değil. Biliyorsunuz 10 milyon 600 bin tablet dağıtacağız. Her sene 9 . sınıflara ve 5. sınıflara olmak üzere tablet vermeyi planlıyoruz. Bu 700 bin tablet ihalesi bittikten sonra YEĞİTEK Genel Müdürlüğümüz tablet ihalesi için çalışmalara başlayacak. İnşallah, 2016´dan itibaren bu 10 milyon 600 tablet dağıtımı, planlanmakta. Dolayısıyla herhalde birkaç sene içerisinde de böyle bir sisteme geçme imkânı olur diye düşünüyorum.”

-Kapalı devre sistemden, sorular ekrana yansıtılıyor

Kurt ve beraberindekiler daha sonra Başkent Öğretmenevi´ndeki e-sınav merkezini basın mensuplarına gezdirdi. Sınav salonlarında, her öğrencinin önünde, sadece Bakanlığın soru bankasına, kapalı devre Güvenli İnternet (VPN) ağı üzerinden bağlanabilen birer tablet yer alıyor.

Öğrencinin sınava başladığı anda, şifre ile soru bankasından rastgele seçilen 50 soru öğrencinin yanıtlaması için ekrana geliyor. Her öğrenci için ayrı sınav sorusu ekrana yansıtılıyor. Sınav salonlarında iki ayrı kamerayla kayıt yapılıyor. Öğrenci sınavını bitirdikten sonra sınav salonunun dışında yer alan, KİOSK sonuç alma ekranından, T.C. kimlik numarasını girerek, sınav sonucunu öğrenebiliyor ve çıktısını alabiliyor. Sonra kursa giderek direksiyon sınavına giriyor.

Read Users' Comments (0)

Trafikte Gençlik Hareketi Projesi

Trafikte Gençlik Hareketi projesi, Millî Eğitim Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonları ve Goodyear Lastikleri arasında imzalanan iş birliği protokolüyle hayata geçirilmiştir. Trafikte Sorumluluk Hareketi kapsamında uygulanan Trafikte Gençlik Hareketi, özellikle lise döneminde bulunan gençlerimizde trafik güvenliği konusunda farkındalığı ve bireysel sorumluluğu geliştirmeyi amaçlamaktadır.Siteye ulaşmak için aşağıda yer alan linki tıklayınız

http://www.trafiktegenclikhareketi.org/

Read Users' Comments (0)

Üniversitelerin 2014 Taban ve Tavan Puanları

4 yıllık Üniversitelerin taban ve tavan puanlarına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz
En Küçük ve En Büyük Puanlar (TABLO-4)
TABLO-3A. Merkezi Yerleştirme İle Öğrenci Alan Yükseköğretim Önlisans Programları
En Küçük ve En Büyük Puanlar (TABLO-3A)
TABLO-3B. YGS Sonucuna Göre Merkezi Yerleştirme İle Öğrenci Alan Yükseköğretim Önlisans Programları
En Küçük ve En Büyük Puanlar (TABLO-3B)

Read Users' Comments (0)

MEB,İngilizce Müfredatını Değiştirme Kararı Aldı.

İlköğretimden itibaren İngilizce ders almalarına rağmen öğrencilerin üniversiteden mezun olduklarında bile kendilerini ifade edememesi üzerine MEB, öğretim programını değiştirme kararı aldı. Artık dersler pratiğe ve günlük yaşama yönelik olacak. İlk uygulama önümüzdeki yıl 9. sınıflarda başlıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ne ilköğretimde, ne ortaöğretimde hatta üniversitede bile bir türlü öğretilemeyen İngilizce’nin öğrenimini kolaylaştırmak için ders öğretim programını değiştiriyor.

Dersler artık daha eğlenceli hale getirilecek, öğrenciler derslerde pratik yapacak, öğrenciler övülerek motive edilecek, günlük konuşmalara yer verilecek, öğrenciler “hayatta kalmak için” gereken İngilizce’yi öğrenecek. Bakanlık liselerde okutulan İngilizce dersi öğretim programını revize etti. Yenilenen eğitim programı önümüzdeki eğitim programında yani 2015- 2016 yılında 9. sınıflarda uygulanacak. Sonrasında ise kademeli olarak 10, 11 ve 12. sınıflar da bu programa dahil olacak.

‘DİL ÖĞRENMEK BECERİ İSTER’

Programda yabancı dilin beceriye dayalı olduğuna dikkat çekilirken, dersin gerçek hayata benzer çok sayıda aktivite gerektirdiği vurgulandı. Dersin nasıl işleneceği yeni hazırlanan programda şöyle anlatıldı:

ÖĞRETMEN ÖNEMLİ: Programın başarılı uygulanmasında İngilizce öğretmenlerinin rolü vurgulandı. Öğretmenler sınıfta sürekli İngilizce konuşacak ve rol model olacak. İkili ve grup çalışması gibi farklı iletişim teknikleri kullanacak. Öğrencilerin kendi başlarına dil öğrenmeleri için cesaret verip yol gösterecek. Öğrencilerin hata ve dil sürçmelerine toleranslı davranacak, öğrencilerin istek ve motivasyonunu artırmak için övgü ve olumlu pekiştirmeyi kullanacak.

ÖĞRENCİ AKTİF OLACAK: Sınıfta devamlı olarak İngilizce konuşulacak. İletişimsel aktvitiler sırasında birbirleri ile sürekli etkileşimde bulunarak derse aktif olarak katılabilecek. Dili etkileşimli bir şekilde kullanmak için gerçek yaşamda kullanılan İngilizce’yi farklı bağlamlarda sürekli olarak kullanabilecek. Öğrenciler ders başına en fazla 7 yeni sözcük öğrenecek.

MATERYALLER İHTİYACA HİTAP EDECEK: Düzenleme ve içerik gerçeğe yakın olacak. Öğrencilerin farklı duyularına hitap edecek. Öğrencilerin gerçek yaşamdaki dil ihtiyaçlarına ve ilgilerine hitap edecek. Örneğin hayatta kalma İngilizce’si, akademik İngilizce gibi. Multimedya ve teknolojiden destek alınacak.

NOT KAYGISI OLMASIN: Not, olumsuz bir pekiştirme aracı olarak değil İngilizce öğrenimini geliştirmek ve kontrol etmek için kullanılacak. Çoktan seçmeli, doğru-yanlış, boşluk doldurma gibi geleneksel değerlendirme araçlarından ziyade portfolyo, proje ve iletişimsel aktiviteler, dilin gerçek kullanımının ölçülebilmesini sağlayacak.

Kaynak:MemurHaber

Read Users' Comments (0)

Eğitim Fakültelerine ‘Özel’ Öğrenciler Seçilecek!

Milli Eğitim Bakanlığıen başarılı gençlerinöğretmenlik yapmasını sağlamak için yeni stratejiler geliştirecek. Öğretmen yetiştiren fakültelere öğrenci seçimi, yetiştirilmesinin yanı sıra öğretmen adaylarının istihdam edilmesi sürecini içine alacak bir model geliştirilecek. Öğretmenlerin girdiği alan bilgisi testinin kapsam ve içeriği de yeniden düzenlenecek. Bakanlığın 2015 Mali Performans Programı’nda öğretmen yetiştirme ve atanması konuları da yer aldı. İşte bakanlığın yakın gelecekte öğretmen yetiştirilmesi ve seçimi ile okullaşma oranlarında hedeflediği projeler:

MODEL SİSTEM GELİYOR: Bu yılın sonuna kadar öğretmen yetiştiren fakültelere öğrenci seçimi, yetiştirilmesi, öğretmen adaylarının istihdam edilmesi sürecini içine alacak bir sistem model geliştirilecek. Bunun için uluslararası öğretmen yetiştirme politikalarının belirlenmesi ve öğretmen yetiştiren kurumların yeniden yapılandırılması konulu kongre düzenlenecek. Bu kongreye yerli ve yabancı uzmanlar katılacak. Katılımcılar arasında MEB’in yanı sıra Yükseköğretim Kurulu , Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nden (ÖSYM) yetkililer ile akademisyenler bulunuyor.

SINAV SORULARI GENİŞLEYECEK: Bu yıl ilk kez öğretmenlik alan bilgisi testiyle ilgili 2 günlük çalıştay düzenlenecek. Bu çalıştayda nitelikli ve başarılı öğretmenlerin seçimine yönelik öğretmenlik alanının genel özelliklerini kapsayacak şekilde bilişsel ağırlıklı ve psikomotor becerilerin ölçülmesine yönelik soruların nitelikli hale getirilmesi, alan bilgisi testinin kapsam ve geçerliliğinin artırılması konuları ele alınacak. Hazırlanacak performans, sınav sistemi ve soru mantığı ile daha nitelikli ve başarılı öğretmen adaylarının seçimi sağlanacak.

Habertürk

Read Users' Comments (0)

Uyu da Öğren!

Çoğu öğrenci sınav zamanları uykunun hayalini kurar. Çalışmaya başlamadan önce uykusu olmayan bile nedense kahveler hazırlanıp ders çalışmaya başlandığında esnemeye başlar. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nöroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Arhan, “Çalışıp iyi bir uyku uyumak, çalışmaya devam etmekten çok daha faydalı” diyor. İşte Doç. Dr. Arhan’dan ‘Uykunun öğrenmedeki etkisi nedir, sınav öncesi uyuyamayanlar ne yapmalı ve ders çalışırken niye uyku gelir’ gibi sorulara yanıtlar…

Uykusuzluk bilişsel becerileri etkiler

Uyku, bilişsel performansın sağlanması için hayati önem taşıyor. Çeşitli araştırmalarda, yeterince uyunmadığında dikkat, dil, bellek, karar verme, yorumlama, öğrenme gibi bilişsel fonksiyonların etkilendiği ortaya çıktı. Bir veya daha fazla gece uyumama, çocuklarda reaksiyon sürelerini yavaşlatır, saldırganlığı arttırır, stratejik planlama, dil ve iletişim becerilerini bozar.

Öğrenilenler uykuda kalıcı olur

Uykunun öğrenme üzerine yararlı etkisini gösteren iki ana teori var.

1- Uyku esnasında aktive olan nöron grupları yeni bellek oluşumunda rol alır ve bu nöron grubunun işlevleri güçlenir. Böylece uyanıklık esnasında kaydetmiş olduğumuz yeni öğrenilenler, uykuda güçlendirilerek kalıcı ve uzun süreli bilgiler haline dönüşür.

2-Uyku esnasında beyindeki sinaptik bağlantılar (öğrenme ve hafızaya almayı sağlayan bağlar) zayıflar ancak bellek ve öğrenme ile ilgili seçilmiş bağlantılar bu zayıflamadan daha az etkilenir ya da korunur. Öğrenme ve bellekle ilgili yeni sinaptik bağlantılar kurulur ve böylece öğrenilen bilgiler daha güçlü bir şekilde kaydedilmiş olur.

Her iki teori de uykunun öğrenme üzerine güçlendirici etkisini açıklıyor. Yani uyanıkken öğrenilen bilgiler organize edilerek, nöronlar arası bağlantılar güçlendirilerek kayıt alınıyor. Sonuç olarak bu araştırmaların sonucunda, eğer bir şeyi öğrenmek, uzun süre hatırlamak istiyorsak bu bağlantılara ihtiyacımız var. Bu nedenle çalışıp iyi bir uyku uyumak, çalışmaya devam etmekten çok daha faydalı.

Uykusuzluk, sosyal ilişkileri bozabilir

Sağlıklı ve düzenli bir uyku süreci, psikolojik gelişim açısından da son derece önemli. Düzensiz ve yetersiz uyku çocuklarda ve gençlerde gün içi uyku hali, dikkat eksikliği ve hiperaktivite, huysuzluk, hırçınlık, dürtüsellik ve sosyal ilişki sorunlarına yol açabiliyor.

Melatonin hormonu: Büyütür, hücre yeniler, bağışıklığı güçlendirir

İnsanın hızlı büyüdüğü çocukluk döneminde büyüme gelişme açısından uyku çok etkili bir faktör. Çünkü uykunun başlatılmasını sağlayan melatonin hormonu ve uyku esnasında salgılanması artan büyüme hormonu sayesinde büyüme hızlanır. Melatonin hormonu çocuklarda büyümeyi etkileyen, hücre yenileyici, bağışıklık sistemini düzenleyici, vücudun biyolojik ritmini ayarlayan, anti-oksidan bir hormon. Melatolin hormonu ayrıca uykunun derinleşmesini ve böylece hipofiz bezinin daha fazla büyüme hormonu salgılamasını sağlar. Çocukların uyurken de beyinleri çalışır ve gelişir. Çocukların uyanıkken öğrendiği bilgiler uyku sırasında organize edilerek beyne kaydedilir.

Ders çalışırken uykunuz geliyorsa

Çocukların hiç uykusu yokken ders çalışırken ya da kitap okurken hemen uykuları gelir. Bunun çok değişik sebepleri olabilir. Birincisi ders çalışırken beynin enerji ve oksijen ihtiyacı artıyor ve eğer yeterli oksijen ve enerji sağlanamazsa uyku geliyor. Bunun dışında ortamdaki ışık çok loş olabilir, ortam ısısı fazla olabilir ya da havalandırılmamış olabilir. Bunun önlenmesi için ders yaparken kısa sürelerle çalışıp kısa aralar verilebilir. Örneğin 40-45 dakika ders çalıştınız, uykunuz geldi. Ders çalışmaya ara verip 10 dakika mümkünse açık havada dinlenerek vücudunuzu hareketlendirebilirsiniz. Ortamı havalandırılabilirsiniz.

Doğru nefes egzersizleri uykuyu açar

Bir başka yol ise diyaframı kullanarak doğru nefes alıp verme egzersizleri yapmak. Böylece uykunuzun açılmasını sağlayabilirsiniz. Elinizi karnınızın üstüne koyup derin nefes alın. Karnınız şiştiğinde nefesinizibirkaç saniye tutun, sonra yavaşça verin. Böylece diyaframı kullanarak doğru nefes almış olursunuz. Vücudunuza giren ve beyninize giden oksijen miktarı artmış olur.

En sağlıklı olanı 23.00- 05.00 arası

Uyku hormonu olan melatonin hormonu salınımı karanlıkla başlar, aydınlıkla sona erer. 23.00- 05.00 saatleri arasında salgılanan melatonin, 02.00-04.00 arasında en yüksek değerlerine ulaşır. Aydınlık döneminin uzaması veya aniden ışığa çıkılması melatonin üretimini durdurur. Kesintisiz bir uyku ve sağlıklı gelişim için çocuklar en geç saat 22.00’de uyumak üzere yatağına yatmış ve saat 23.00’te uykuya dalmış olmalı.

Liselilere en az 8-9 saat gerek

Sağlıklı ilkokul çağındaki bir öğrencinin en az 9-10 saat, lise öğrencisinin ise en az 8-9 saat uyuması gerekiyor. Uyku süresi her yaş grubu için farklılık göstermekle birlikte bireysel farklılıklar da bulunuyor.

Sınav öncesi uyuyamayanlar için…

Öğrendiğimiz yeni bilgiler uykuda kalıcı belleğe aktarılır ve kalıcı öğrenme gerçekleşir. Yani sınav öncesi gece sabaha kadar çalışmak değil çalışma sonrası yeterli süre ve kalitede uyku uyunması, başarıya ulaşmanın anahtarı. Az uyuyarak çok çalışmak başarı değil başarısızlığı getirir. Sınav öncesi heyecandan uyuyamayan öğrenciler için önerimiz sadece o gece için değil genel uyku düzenini sağlama konusunda olacak. Bu öğrencilerin uyku ve uyanma saatlerinin düzenli olması; yani her gün aynı saatte uyumak üzere yatağına gitmesi, kanepede televizyon karşısında uyuyup kalmaması, uykuya olumsuz etki eden içecekler içmemesi, uyumadan önce bilgisayar, cep telefonu ve ışıklı-sesli müzik aletlerinden uzak kalması önerilebilir. Ertesi günü sınavı olan bir öğrenci uykuya dalmada zorluk yaşıyorsa o gece geç saatlere kadar çalışmamalı. Uykuya dalmayı engelleyecek uyaranlardan kaçınmalı.

MIŞIL MIŞIL İPUÇLARI

Vücudunuzun biyolojik saatini her gece aynı saatte uyuyup her sabah aynı saatte uyanmak üzere düzenleyin.
· Gün içinde uyuyorsanız bu süre yarım saati aşmamamalı.
· Yatakta uzanarak TV izlemeyin, bilgisayar, cep telefonu gibi elektronik cihazlarla ilgilenmeyin.
· Kafeinli ve sodalı içeceklerden uzak durun.
· Aç karnına yatmayın, yatmadan önce çok su içmeyin. · Yattıktan sonra 20-25 dakika içinde uykuya dalamadıysanız, yatakta dönüp durmak yerine başka bir odaya giderek kitap okuyun ya da sakin bir müzik dinleyin.

Hürriyet

Read Users' Comments (0)

Yök Tıp ve Hukuk’a Başarı Sırası Sınırlaması Getirdi

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) 2015′te taban başarı sınırı uygulamasına geçiyor.Buna göre; bu yıl ilk kez tıp fakülteleri en düşük 40 bininci, hukuk fakülteleri ise en düşük 150 bininci öğrenciyi alabilecek.

YÖK Başkanı Yekta Saraç, uygulama ile aynı bölümler arasındaki başarı makasını kapatmayı ve bu bölümlerdeki eğitim kalitesini artırmayı hedeflediklerini söyledi.

Yök basın açıklamasının tam metnini görmek için TIKLAYINIZ

Read Users' Comments (0)

Norm Açığı Bulunan Öğretmenlik Branşları

Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu,  NTV’de  canlı yayına katıldı. Aydoğdu’ya  en çok ihtiyaç duyulan, norm açığı bulunan branşlar soruldu.

Hamza Aydoğdu şubat ayı atamalarında en çok ihtiyaç duyulan branşları şu şekilde açıkladı(Sırası ile-En çoktan en aza doğru):

1- İngilizce Öğretmenliği

2- Sınıf Öğretmenliği

3- İlköğretim Matematik Öğretmenliği

4- Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği

5- Türkçe Öğretmenliği

6- Okul Öncesi Öğretmenliği

7- Fen Bilgisi Öğretmenliği

8- Rehber Öğretmenliği(PDR)

9- Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği

10- Matematik(Lise) Öğretmenliği

11- Sosyal Bilgiler Öğretmenliği

12- Beden Eğitimi Öğretmenliği

13- Müzik Öğretmenliği

Read Users' Comments (0)

 Page 58 of 67  « First  ... « 56  57  58  59  60 » ...  Last »