Dil Bilim (Batı Dilleri)
DİL BİLİM (BATI DİLLERİ) |
DİL |
Dilbilim Nedir?
Dilbilim, iletişimin en yaygın ve en temel aracı olan insan dilinin sistematik yapısını, bireysel ve toplumsal özelliklerini kuramsal ve uygulamalı olarak inceleyen sosyal bilim dallarından biridir. Bilimin giderek gelişmesi sonucu, günümüzde modern dilbilim incelemeleri değişik alt-alanlar bağlamında yürütülmekte, "dil" olgusu disiplinlerarası ele alınarak daha geniş bakış açıları ile de ele alınmaktadır.
Üniversitelerde dilbilim bölümleri ile "dil ve edebiyat" bölümlerinin dil incelemelerine yaklaşımları belli açılardan farklılık gösterir : Genel olarak belirtmek gerekirse, dil ve edebiyat (filoloji) bölümleri, herhangi bir dilin tarihsel süreç içindeki değişimini, değişik dönemlerdeki özelliklerini tarihsel yazılı belgelerin ve edebi metinlerin çözümlemelerine dayanarak ele alır. Edebiyat incelemelerine ağırlık verir. Sosyal bilimlerden biri olan dilbilim bölümlerinde ise, insan dili, gerek tarihsel, gerek günümüz özellikleri ile kendi başına bir olgu olarak ele alınır. Yazılı ya da sözlü dil kullanım örnekleri ile tek bir dil üzerine incelemeler yürütülebileceği gibi, diller arası karşılaştırmalı ya da insan dilinin evrensel ilkelerine yönelik çalışmalar yapılabilir.
Dilin ne olduğu ya da dillerin yeryüzünde ilk kez nasıl ortaya çıktığı gibi konular tarihin çok eski dönemlerinden itibaren merak uyandırmış, bu bağlamda mitolojik, dinsel, folklorik kimi varsayımlarda bulunulmuştur. Bu varsayımların dışında, dili bir araştırma konusu olarak ele alan ilk çalışmalara Grek, Hint, Çin, Arap uygarlıklarında rastlanmaktadır. Antik çağlarda Avrupa geleneği içinde dil üzerine ilk sorgulamalar felsefenin kapsamında Grekler tarafından başlatılmış, Romalılarla devam etmiştir. Ancak günümüzdeki anlamıyla bilimsel modern dilbilimin temelleri daha çok 18. yüzyıl sonlarına dayanmaktadır. 19.yüzyılın pozitivist ve romantik akımları ile biçimlenen tarihsel ve karşılaştırmalı dil incelemeleri, 20. yüzyılın başından itibaren yeni bilimsel paradigmaların, kuramların ve kavramların ortaya konulmasıyla dilbilimi bugünkü özerk konumuna taşımıştır. Böylece, ilkçağlarda bazı kültürlerin yalnızca kendi dilleri üzerine geliştirdiği gramer, etimoloji, sözlük yazımı gibi çalışmalardan, giderek evrensel ilkelere ve disiplinlerarası çalışmalara uzanan süreçte dilbilim hem kuramsal, hem de uygulamalı amaçları ile geniş bir inceleme alanı kazanmıştır.
Dilbilimin temel inceleme alanları genel olarak ikiye ayrılabilir : (1) Küçük-ölçekli (micro) incelemeler, (2) Büyük-ölçekli (macro) incelemeler. Birinci grup incelemeler daha çok dilin sesbilim (phonology), sesletim bilgisi (phonetics), biçimbilim (morphology), sözcükbilgisi (lexicology), sözdizimi (syntax), anlambilim (semantics) bağlamındaki yapısal ve işlevsel özelliklerini ele alır. İkinci grup incelemeler ise dilin bireysel ve toplumsal özelliklere bağlı olarak ortaya çıkan görünümlerini araştırır. Ancak büyük ölçekli çalışmaların yürütülebilmesi, herşeyden önce o dille ilgili küçük ölçekli bilgilerden yararlanmayı gerektirir. Bireylerin ya da toplumların dil kullanım özellikleri küçük-ölçekli yapılardan tümüyle bağımsız olarak ele alınamaz. Büyük-ölçekli incelemelere örnek olarak dil ve toplum ilişkisini ele alan toplumdilbilim (sociolinguistics), dil ve zihin bağlantısını ele alan ruhdilbilim (psycholinguistics), dilin kullanımı ile ortaya çıkan anlamları ve edimleri inceleyen edimbilim (pragmatics), dil ve beyin yapısı ilişkisini araştıran sinirdilbilim (neurolinguistics), vb. verilebilir. Sözü edilen bu alanların dışında, beynin algılama ve yorumlama süreçleri ile dil ilişkisini inceleyen bilişsel dilbilim (cognitive linguistics), bu inceleme sürecine beyindeki hücrelerarası etkileşim biçimlerini katarak dilsel çözümleme ve üretimi açıklayan sinirbilişsel dilbilim (neurocognitive linguistics), insandaki dilsel süreçlerin benzerlerini bilgisayarlara uygulamaya çalışan bilişimsel dilbilim (computational linguistics), edebiyat metinlerindeki dil kullanımı özelliklerini dilbilim kuramları ışığında açıklayan biçembilim (stylistics)sayılabilir. 20. Yüzyılın özellikle ikinci yarısında giderek gelişen en önemli alanlar, metinlerin yapısını çözümleyen metindilbilim (text linguistics) ve söylemin yapısını, özelliklerini ve kullanıldığı ortamlara göre özelliklerini inceleyen söylem çözümlemesi (discourse analysis) dir. Aynı dönemlerde gelişen bir başka alt alan bütünce dilbilim (corpus linguistics) ise, değişik doğal dil kullanım örneklerini bir araya getirerek, bilgisayar ortamında niteliksel ve niceliksel çözümlemelerle genel örüntülere varmayı amaçlamaktadır. Bütün bunların dışında, yabancı dil öğretimi (foreign language teaching),sözlük yapımı ( lexicography), konuşma terapisi (speech therapy), çeviri (translation), vb. gibi dilbilimden beslenen çok sayıda uygulamalı dilbilim (applied linguistics) alanları da bulunmaktadır.
Görüldüğü üzere, dilbilim dil olgusunu çok farklı açılardan ele alan geniş bir bilim dalıdır. Dilin yaşamın her alanında kullanılıyor olmasından ötürü de, farklı disiplinlerin bakış açılarını ve kuramlarını da dikkate almakta, böylece yalnız "ne?", "nasıl ?" sorularını değil, " neden" sorularını da yanıtlamayı amaçlamaktadır. Dilbilimle yakın ilişkide olan disiplinlerden en önemlileri antropoloji, psikoloji, sosyoloji, eğitim, edebiyat, tıp, ve bilgisayar mühendisliği alanlarıdır.
BÖLÜMÜN BULUNDUĞU ÜNİVERSİTELER VE BÖLÜM NETLERİ İÇİN TIKLAYINIZ |
Copyright Adana Kız Lisesi Rehberlik Servisi© <2017>, <Ahmet Hilmi İMAMOGLU>
This help file has been generated by the freeware version of HelpNDoc